Yeryüzünde Sarsıntının Üç Sebebi

   
Yeryüzünde Sarsıntının Üç Sebebi

Yeryüzünde Sarsıntının Üç Sebebi

Yeryüzünde Sarsıntının Üç Sebebi

 

Temmuz  31, 2025

Yeryüzünde Sarsıntının Üç Sebebi


Güney denizinin kıyısında, Hz. Hızır (a.s) bana geldi… Sonra şöyle dedi: 

Ey Ahmed, sana bildirdiğim her şeyi yaz. Şüphesiz Allah, burada bulunduğun süre boyunca yaptığın her şeyi hakkıyla gören ve en iyi bilendir. Ve şimdi, Ebva ve Hayber’in zafer ayına ulaşılmıştır; bu ayda, yüce dedenle yüce kadın Hatice-i Kübra'nın nikâh bağıyla birleştirildiği gibi, Allah bu ayda da senin ilk eşinle olan evlilik bağını, geçirdiğiniz birçok imtihan ve sıkıntıdan sonra güçlendirmiştir. Kadınların en hayırlısı, öfkesini tutan ve eşinin onurunu koruyandır. Gerçekten de Allah, bana ilk eşinin yaşadığı tüm hadiseleri apaçık göstermiştir. Allah, senin onunla evlenmeden çok önce, bugüne kadar onu kendi içinden çıkan 68 büyük fitneden korumuştur. Öyleyse o şükretmelidir.

  

Ey Ahmed, eşlerin bu Safer ayında sana bir emir verildiğini bilmiyorlar mı? Sen de onu tam bir gayretle yerine getirmiyor musun? Takipçilerinden bazıları, yaptıklarını bilip bundan etkilenmediler mi? Ve önceki haberlerin gerçekleştiği apaçık ortaya çıkmadı mı? Sana bildirdiğim her şeyi yalan mı sanıyorlar, oysa Allah onlara apaçık deliller sunmuştur? Öyleyse onlar bunlara dikkat etmelidir.

 

Ey Ahmed, gerçekten Allah gök ile yer arasında bir perde yaratmamıştır, ta ki her ikisi de kendi vaktine ulaşıncaya kadar… İşte bu, Allah’ın kullarına olan affının ve sevgisinin tamamının bir benzetmesidir; o sevgi ve mağfiret, kulun dünyadaki son gününe kadar asla sona ermez. Sen sabırlı olmalı ve Allah’ın emirlerini yerine getirmekte ve Allah’ın sana emaneten verdiği gemideki görevi yerine getirmekte daima gayretli olmalısın.

Salih amel işlemekte ve gemindeki sorumluluğunu yerine getirmekte, iki eşinden de izin alman sana bir yükümlülük değildir.Aynı şekilde, seni Kaf Dağı'na ya da Aynü’l-Hayat’a götürdüğümde de onların iznine muhtaç değilsin. Seni de beni de yöneten Allah değil mi? Dileyen yalnızca Allah’tır, ne ben ne de sensin.


Ey Ahmed, gerçekten deden, Hz. Muhammed (s.a.v), Hz. Aişe ve Hz. Hafsa ile olan evliliğinde bir imtihanla karşılaşmıştır. Sonra O, suskun kalıp Allah’tan bağışlanma ve doğru yol dilemiştir. Bu esnada dedenin sahabeleri, O’nun hali karşısında derin bir endişeye kapılmışlardı. Özellikle Ömer ve Ebubekir’in hali, diğer sahabelerden daha da kaygılıydı. İkisi de adeta hiç uyumadan, yüce deden Muhammed’in (s.a.v) ortaya çıkıp Allah’ın vahyi doğrultusunda bir hüküm vermesini ümitle bekliyorlardı.

 

Ey Ahmed, öfke içindeki birinin karşısında yapılan binlerce savunma sözündense, susmak daha hayırlıdır. Çünkü takvâ sahibi birinin susması, Rabbinin ismiyle birlikte susmaktır.Böylece Allah onun derecesini yükseltir ve kendisine yapılan zulümden onu korur.O hâlde Allah ile birlikte sus; ama susarken de, ahir zaman gemisindeki ümmetin lideri olarak sorumluluklarını yerine getirmeye devam et.Sessiz esen bir meltemin, gürültülü bir kasırgadan daha ferahlatıcı olmadığını kim inkâr edebilir?Gerçekten de, öfkeye öfkeyle karşılık vermek; aklın ve kalbin helâkine yol açar.


Ey Ahmed, gerçekten deden Muhammed (s.a.v), aile hayatında da, Allah’ın bir elçisi ve O’nun nurunu taşıyıp yayan bir lider olarak da, en mükemmel örnektir. Senin bugünkü hâlin de bundan pek farklı değildir; yalnızca Allah’ın yüce dedene verdiği imtihanın derecesi, senin imtihan derecenden daha büyüktür. Sabretmelisin…Gerçekten, takipçilerin ve eşlerin, Allah’ın sana yüklediği imtihanın ağırlığını bilmektedirler. Ve eğer onlar, senin şu anda neyi yaşadığını ve ne hissettiğini tam anlamıyla bilselerdi, kendilerinin yaşadığı hiçbir zorluğu yorucu ya da ağır görmezlerdi. Sabırlı ol, ey Ahmed…


Ey Ahmed, yeryüzünde büyük bir sarsıntı meydana gelmeyecek ki, bunun üç sebebi olmasın: Sert kalpli, fasık ve zalim bir liderin varlığı, Kötü huylu (bozulmuş) âlimlerin çoğalması, Ve bir ülkede Sadûm kavminin (sapkınlığın) gittikçe artması.İnsanlar bunlara dikkat etmelidirler...


Ey Ahmed, gerçekten geminde seni derinden seven ve sana büyük saygı gösteren üç kardeş vardır. Onların topraklarını özgürleştirilmiş bir toprak kıl; öyle ki, evlenme sorumluluklarını yerine getirebilsinler. Onlara nasihatte bulun ve o kızıl toprağın üzerine iki hurma ağacı dik; ta ki Allah o toprağı arındırsın. Böylesi bir davranış, onları şirkten uzaklaştıracaktır..


Ey Ahmed, bugünkü öğle vaktinden yarın Cuma namazı vaktine kadar suskun kal. Şüphesiz ben, üzerinde çalışmakta olduğun şeyi tamamlamanda sana yardım edeceğim. Ve bil ki, ben sana yardım ediyorsam da, aslında sana yardım eden Allah’tır, ben değil.

 

-Ahmad F. Bin Abdullah A. Syams-

WA

DS

 

 

 

Last update
Add Comment

Çevirmek

Ziyaretçi