Hz. Hızır (as) yanıma geldi ve şöyle dedi:
"Ey Ahmed, söylediklerimi yaz ve abartma, çarpıtma.
Gerçekten, Rahman olan Allah, gökleri ve yeri yaratan, denizleri ve karayı
yayandır. Gerçekten, Allah, denizleri doksan dokuz duvarla çevrelemiştir.
Gerçekte, duvar görünür değildir ve ne insanlar ne de cinler onu göremez,
okyanustaki balıklar için bir ayırıcı duvardır, böylece bazı balık türleri her
biri açık bir şekilde Bazı balık ve deniz hayvanlarının geçemediği sınır,
Allah'ın insanlara olan adaletinin bir işaretidir, görmüyorlar mı? Gerçekten,
sadece engin okyanustaki balıklar ve hayvanlar sınırlarını anlar, gerçekten
Allah Bütün yarattıklarını bilen Allah'a kulluk eden insanlardan bir kısmı bunu
inkar eder, sonra denizleri kontrol eden bir güç olduğunu söyler, onlardan bir
kısmı da Allah'tan başka denizlerin hükümdarından lütuf ve bereket diler. Balık
alıp satabilirler, gerçekten de yaptıkları apaçık şirktir... Gerçekten onlar
(insanlar) denize az bir miktar içki döküp onu içmek niyetiyle içerlerse,
şeytanlarla paylaşmak.. boş ve nankör bir iştir..
Ey Ahmed, haddi aşan kimseler, Allah'ın, geniş ve yüksek buz
dağları (Antarktika) arasında, içinde şiddetli bir ateş bulunan 136 buz dağı
yarattığını fark etmediler mi? Allah, bunu kıyametin bir işareti olarak
yarattı. Kuran'da Hz. Musa'nın hikayesi nedir? - Kuran, sonra Allah onun
üzerinde 171 tepe yarattı ve denizler ile yüksek buz dağlarının kenarları
arasında Allah 7 sıcak nehir yarattı ve bunlardan bazıları tatlı ve sarhoş
edici ve bir kısmının tadı yavan, bir kısmının tadı ise acı deniz suyu..
görmüyorlar mı? Yoksa Hz. Musa'nın isminin 136 kez geçtiği ve Allah'ın 171.
ayette kavminin hikayesini, yani Allah'ın göğe yükselttiği dağdan, kavminin
başına gelenleri anlattığı Kur'an'ın gerçeğini mi inkar etmek istiyorlar? Hz.
Musa dağın beyaz bir bulut olduğunu mu düşünüyordu? Şüphesiz ki, o Dağı bir
ibret ve öğüt olarak yükselten Allah'tır. O, bütün yarattıklarına üstün gelen
Allah'tır.
Ey Ahmed! Şüphesiz Allah vaadinden dönmez, ancak kullarını,
kullarının zanlarına göre dener. Allah, kullarının söyledikleri ve yaptıkları
dışında bir insanı sınamaz. Kişi dilini ve kalbini korumalıdır. Gerçekten onlar
(Allah'ın sadık ve dindar olduğunu iddia eden kulları) için güzel ve doğru bir
şey söylemek çok kolaydır. Niyetleri iyi, Allah da onlara söyledikleri
sözlerden hesap soracak, sonra birden inkar edip, yaptıklarında ağır bir yük
hissedecekler.
Ey Ahmed, oraya varamayanlara söyle... Gerçekten Allah en
adil ve en hikmetli olandır, altın ve mücevherler farklı yerlerde olsalar bile
aralarında hiçbir fark yoktur ve altın ve mücevherlerin ihtişamı azalmaz.
Yüksek bir yere de konulsalar alçak bir yere de. alçak.. ve bir kraliçenin
parmaklarındaki mücevherlerin altın içeriği bir kölenin parmaklarındakiyle
azalmaz.. işte bu, o kişilerin örneğidir. Allah ve Resulü uğruna birbirlerini
seven, sayan ve hayırda yardımlaşanlardır. ..
Ey Ahmed, Allah'ın koyduğu 13 emir ve yasağı unutmak mı
istiyorsun? Ta ki bana ilettiğim haberi ertelememi söyleyene kadar? Size,
çocuklarınıza ve eşinize kolaylık ve yardım sağlayan kimdir? Bir zamanlar sana
tepeden bakılmadı mı, sonra Allah seni yükseltip yorgunluğunu gidermedi mi?
Yazın bunu!!! Ve sözlerimi en ufak bir şekilde azaltma.. Ben, Balya bin Malkan,
senden bugün okyanusun kenarına gelmeni istiyorum.. hatalarının kefareti
olarak.. ve bulduğun her hayvana yiyecek vermeni, ve bundan dolayı kendinizi
ağır hissetmeyin. . ve onu reddetmeyin.. ve öğrencilerinizden bazılarının sizin
için hazırlık yaptığı yere, o yere gelecek olan kardeşlerinize kavuşmanız için
geri dönün.. ve sudan başka bir şey yemeyin. Ben sizin için, kendinize yetecek
kadarını takdir ettim. Ve eğer bunları çiğnersen, Allah'ın 13 emir ve yasakta
emrettiği gibi fidyeni öde. Suç başkasının değil, kendinindir. Eğer bunları
çiğnersen, ben Balya bin Melkan seninle bir daha görüşmeyeceğim.
-Ahmad F. Bin Abdullah A. Şems-